RÖPORTAJ: TOLGA YENİGÜN
– Eğitimizi Almanya’da tamamladınız. Avrupa’da eğitim almanızın size en büyük katkısı neydi?
Kemal Şahin: Almanya’da mühendislik okudum. Bu bana farklı kültürleri tanımanın yanı sıra olayları çok boyutlu görme yeteneğini kazandırdı. Gözlemlerime dayanarak, bana daha önce bahsedilen gibi ön yargıların olmadığı ayrı bir dünya olduğunun farkına vardım. Almanların ve Türklerin karakteristik özellikleri biraz farklı. Mesela Almanlar tıpkı sporcular gibi disiplinli ve sağlıkları konusunda çok dikkatli. Sosyal hayatta spora çok önem veriyorlar. Hatta tenise de ilk olarak Almanya’da başladım. Ben bu iki ülkenin kültürünü sentezleyerek pek çok alanda başarılı oldum.
DİNAMİZMİMİ SPORA BORÇLUYUM
– Yoğun programı olan bir iş adamısınız, spora nasıl vakit ayırıyorsunuz?
K.Ş.: Benim hayatımda sporun önemli bir yeri var. Erken kalkıyorum ve çoğu zaman güne sporla başlıyorum. Sağlıklı olmama ve çevremdekilerin söylediğine göre genç ve dinamik görünmeme ciddi katkısı var.
Hayatımızda bizi meşgul eden bir sürü önemli veya önemsiz işler var. Tabii ki mesleğinizle ilgili kendinizi geliştirmeniz çok önemli. İşin sırrı; zaman planlamasını doğru yaparak önemli işlerinize öncelik verip, sosyal hayatınıza da zaman ayırabilmek. Düzgün çevre, doğru arkadaşlar, doğru alışkanlıklar sizi hem başarılı hem sağlıklı bir birey yapar.
Sosyalleşme sigara içerek yapılmaz. Spor yapmak, yürüyüş yapmak, gazete okumak, bilgi ve tecrübelerinizi arkadaşlarınızla paylaşıp tartışmak sizi hem sosyalleştirir hem de geliştirir. Dolayısıyla spor, kendinizi geliştirip mesleğinizde başarılı olmak kadar önemli. Sağlıklı beslenip, sporla bedeninizi geliştirmeniz size daha zinde bir kafa getirecektir. Spor sizin beden performansınızı yükseltir. Kötü alışkanlıklardan da uzak tutar.
Spor camiasının içinde sigara, alkol konuşulmaz. “Çok iyi vurdum, iyi koştum, iyi kurtardım, performansım iyiydi, gol attım…” dersiniz. Kötü alışkanlıklardan uzak durarak ömrünüzü 10 – 20 yıl uzatabilirsiniz.
BAŞARI VE MUTLU BİR HAYAT İÇİN 4 ÖĞÜT
– Sizce iş hayatında başarılı olmakla sağlıklı yaşam arasında bir bağlantı var mı?
K.Ş.: İş hayatınızda gece gündüz durmadan çalışıyorsanız, hayatı yaşamıyorsunuz demektir. Robot gibi çalışıp, çok para kazanıp hayata dair bir şey yapmıyorsanız bu başarı değildir. Sonuçta o para çocuklarınıza ve torunlarınıza kalacak ve belki de zamanla yok olacak.
Planlı bir şekilde çalışmalı, üretmeli ancak sağlığa da dikkat ederek hayattan keyif alarak dolu dolu yaşamalısınız. Hobiler edinmek, keyif alacağın bir sporla uğraşmak, motivasyonunuzu arttıracağından dolayı, işlerinizde daha verimli olacaksınız.
Mesela spor disiplin isteyen bir şey. Sizin özel hayatınızı da disipline sokabilir. Erken kalkmak, sağlıklı düşünebilmek ve özgüvenli olmak gibi önemli avantajlar sunar. İşinize daha sağlıklı sarılırsınız ve başarıya gitmenize ivme kazandırır. Bütünsel başarı ve bütünsel mutluluk için hayatınızın dört boyutuna önem vermeniz önemlidir. Bu dört boyutu şöyle izah edebilirim:
1- Kendinize iyi bakmanız, sağlıklı beslenmeniz, kötü alışkanlıklardan uzak durmanız, spor yapmanız.
2- Her türlü sosyal ihtiyacınızı karşılamanız.
3- Yaptığınız işte kendinizi geliştirmeniz, fikir yürütmeniz.
4- Günün sonunda bu dünyadan ayrılırken, kendi hayatını güzel yaşamış örnek biri olarak hayır yapıp başkalarının da hayatına dokunabilmenin manevi hazzını yaşamaktır.
Bu sistem çerçevesinde hem iş hayatınızda hem de özel hayatınızda başarılı olmanız kaçınılmaz olacaktır.
MEGASARAY DAHA DA BÜYÜYECEK
– Sizin ve çocuklarınızın birer tenis sevdalısı olduğunuzu biliyoruz. Tenisle ne zaman, nasıl tanıştınız?
K.Ş.: Tenise Almanya’da öğreniciyken başladım. Daha sonra evlenince eşim de oynamaya başladı. Sanırım bu genetik olarak çocuklara geçti. Çocuklarla tenis oynayabileceğimiz kulüplere gidiyorduk. Dolayısıyla tenissever sportif bir aile olduk. Çocuklar hâlâ farklı dalda birçok sporla ilgililer. Sadece tenis değil, kayağa da gidiyorlar, futbolu da çok seviyorlar. Sanırım çocuklara örnek olduk ve ben de onlar da hiçbir şekilde spordan vazgeçemiyoruz.
Bu spor sevdası bizi dünya çapında çok önemli turnuvalara ev sahipliği yapan, ileride çok önemli sporcuların çıkacağı bir spor akademisi kurmaya teşvik etti. Antalya Belek’te Club Megasaray bünyesinde kurduğumuz Megasaray Tenis Akademi’nin 2019’da ulusal bir turnuva ile açılışını yaptık. 21 yeni tenis kortu ile kort sayımızı 43’e çıkarttık.
Başta tenis olmak üzere futbolun da içinde olduğu sporun farklı dallarından tesislerin bulunduğu Megasaray Tenis Akademi de, ek olarak 700 yatak kapasiteli otel inşa edilecek ve dünya standartlarında kongre salonları da yer alacak.
– Türkiye Tenis Federasyonu’nun sponsorusunuz. Bedensel engelli millilere destek veriyorsunuz ve birçok önemli turnuvaya ev sahipliği yapıyorsunuz. Bunlar tenis sporu ve ülkemiz için çok önemli. Bu konuda neler söyleyeceksiniz?
K.Ş.: Türkiye’nin gelecek nesilleri için bir sosyal sorumluluk projesi olarak gördüğümüz Megasaray Tenis Akademi ile; Türkiye de tenisin yaygınlaşmasına, yetenekli oyuncuları keşfetmeye, geliştirmeye ve desteklemeye kararlıyız.
Almanya’da tenis Boris Becker şampiyon olunca gelişti. Steffi Graf çok büyük başarılara imza attı. Almanlardan büyük sporcular çıktı. Biz de ülkemizin yetenekli sporcularını eğitiyoruz. Hatta pandemi döneminde bile gerekli tedbirleri alarak otuza yakın sporcunun eğitimine profesyonel hocalarımızla devam ettik.
Amacımız Türkiye’de spor imkânı sunabilecek tesisleri çoğaltmak. Otelimiz Club Mega Saray’da; 1992 yılından bu yana tenisle ilgilenen misafirlerimizi ağırlıyoruz. Bölgenin en güçlü spor – eğlence – aile tesislerinden biriyiz. Yoğunluğu Alman ve Ruslardan oluşan ve sektörde ender rastlanan şekilde, %70’e yakın tekrar gelen (repeat) misafirlerimiz var.
Megasaray Tenis Akademi’de (MTA) Davis Cup gibi dünya çapında önemli bir turnuvaya ev sahipliği yaptık. Daha fazla yetenekli sporcumuzu destekleyip, eğitip dünya çapında turnuvalara yollayacağız. Türkiye Tenis Federasyonu ile “Resmi Turizm Partneri” sponsorluk anlaşmamız var ve bu bağlamda çok yönlü işbirliklerimiz söz konusu oluyor. Türkiye Bedensel Engelliler Spor Federasyonu’nun da sponsoruyuz. Ayrıca, Türkiye şampiyonu birkaç çocuğumuzun sponsoruyuz. Onların eğitimlerine yardımcı oluyoruz. Antalya’yı dünyanın tenis merkezlerinden biri haline getirmeyi hedefliyoruz. Türkiye’den şampiyonlar çıkararak gururlanmak istiyoruz.
Tenis sporunun Türkiye’de daha fazla yaygınlaşmasını istiyoruz. Antalya’ya daha fazla turist çekip Türkiye’yi ve özellikle de Antalya’yı dünyanın yıldızı yapma amacındayız.
Kemal Şahin kimdir?
1955 Konya doğumlu Kemal Şahin, metalurji mühendisliği dalında üniversite öğrenimini Almanya’da tamamladı. Yaptığı çalışmalarla 2000 yılında “Devlet Üstün Hizmet Madalyası” ile ödüllendirildi. Yaşantısı boyunca birçok ödül alan Kemal Şahin, özellikle Türkiye ile Almanya arasındaki ticari ve kültürel ilişkilerin sağlamlaşması için önemli katkılar sağladı. Bugün 1 milyar dolar cirosu ve 10 bin çalışanı olan, 5 farklı sektörde, dünyanın 170 ülkesine ihracat yapan Şahinler Holding’in Yönetim Kurulu Başkanlığını yapıyor.
*: Bu röportaj ilk olarak, Kort Dergi’nin 28’inci sayısında yayımlanmıştır. Dergimizi Turkcell Dergilik ya da Türk Telekom e-dergi uygulamalarından da indirebilirsiniz.