“Sadece teniste değil her konuda istikrarlıyım. Hatta bana genelde robot derler. Çünkü tepkisizim ve asla kolay kolay sinirlenmem. Maçlarda poker face olduğumu söylerler. Bu da en sevdiğim özelliklerimden biri…”
RÖPORTAJ: SERDAR SÖZKESEN
– Herkes için zor geçen pandemi sürecinde turnuvaların açılması ile beraber adeta çiçek gibi açtın. Yaklaşık 3 ayda 25 galibiyet – 6 mağlubiyet ve 2 şampiyonluk… Sezon sonundaki performansını nasıl değerlendiriyorsun?
Ö.U.: Bu kısa sürede turnuvalara çok iyi hazırlandım. Ne yaptıysam fazlasını yapmaya çalıştım ve sonuçlarını maçlarda gördüm. Tüm istikrarım ve disiplinim ile güzel sonuçlar aldım. Daha iyisini de yapabilirdim ama zaman yetmedi. (Gülerek)
– ITF sıralamasında ilk 200’e kapak attın. Pandemi olmasa belki de ilk 100’e girebilecek potansiyelde olduğunu düşünüyorum. Bu konuda sen neler söyleyeceksin?
Ö.U.: Bende öyle düşünüyorum. Belki turnuvalar daha erken başlasaydı birkaç turnuvadan daha iyi sonuç çıkartabilirdim. Doğal olarak bu benim sıralamamı olumlu yönde biraz daha etkilerdi. Yine de sağlık çok daha önemli bir konu ve buna da şükür demeliyiz.
– 4 yıllık Junior kariyerindeki galibiyet karnene baktığımızda kilit noktanın ‘istikrar’ olduğu net bir şekilde görünüyor. Başarının anahtarının istikrardan geçtiğini özümsemişsin…
Ö.U.: Evet, sadece teniste değil her konuda istikrarlıyım. Hatta bana genelde robot derler. Çünkü tepkisizim ve asla kolay kolay sinirlenmem. Maçlarda poker face olduğumu söylerler. Bu da en sevdiğim özelliklerimden biri…
– Antrenörün İlhan Mutlu’yu her fırsatta ikinci baban olarak gördüğünü söylüyorsun. Onun oyununun üzerindeki etkileri neler?
Ö.U.: İlhan Hocam, gerçekten de benim ikinci babam gibi. Her zaman her konuda bana yardımcı olur. Bir şeye ihtiyacım olduğunda hemen yanımda olur. Ben onu her konuda örnek kalıyorum. Kendisi istikrarlı ve çok çalışkan biri. Oyunumuz birbirimize çok benziyor. O da hata yapmaz ve onun tekniğini de çok beğeniyorum. Ben de tekniğim üzerinde hocamla çalışıyorum ve şu an teknik anlamında kendimi çok iyi hissediyorum.
– Kort içindeki mütevazı görüntün ve soğukkanlı karakterinle sivrildiğini düşünüyorum. Özlem’in kort içinde patlayıcı bir halde, mesela oldukça gür bir sesle ‘come on’ ya da ‘haydiii’ diye yumruğunu sıkarak bağırırken görebilecek miyiz?
Ö.U.: Maçlarda genelde sakin kalıyorum; ama bazen sonuçlar istediğim gibi gitmediğinde, geriye düştüğüm zamanlarda oyuna geri dönmem için yüksek bir sesle ‘haydi’ diyorum. Bu beni gaza getiriyor ama bunu daha sık yapmam gerekiyor galiba. Kendimi gözlemledim ve çoğunlukla ‘haydi’ diye bağırdığım zamanlarda özgüvenim daha çok artıyor ve kendimi daha iyi hissediyorum. Her puandan sonra kendime neler yapmam gerektiğini hatırlatıyorum. Hep bir sonraki puan için oynuyorum.
– 2021 yılı ile beraber Özlem’i sıklıkla hangi turnuvalarda göreceğiz? Cumhuriyet Kızları ya da ITF’in 15K’lık turnuvalarında raket sallamanı isteriz…
Ö.U.: Daha çok junior turnuvaları oynayacağım. Çünkü sıralamamın daha iyi olmasını istiyorum. Fakat 15 bin dolarlık (ITF) turnuvalara da sıklıkla katılacağım. Onlarda da iyi bir derece yapmak istiyorum. Bunun için daha çok çalışacağım.
Erkeklerde en beğendiğin oyuncu: Roger Federer
Kadınlarda en beğendiğin oyuncu: Simona Halep
Favori Grand Slam’in: Wimbledon
Tek kelime ile tenis: Satranç
*: Bu röportaj ilk olarak, Kort Dergi’nin 31’inci sayısında yayımlanmıştır. Kort Dergi’yi Turkcell Dergilik ve Türk Telekom e-dergi uygulamaları üzerinden de indirebilirsiniz…