“Kadınlar da artık Grand Slam Finalleri’ni 5 set üzerinden oynayabilir mi? Açıkçası kulağa pek de kötü gelmiyor. Neden olmasın? Hem bu sayede izlenebilirlik düzeyleri de artabilir…”
SERDAR SÖZKESEN
En son Avustralya Açık finalisti Daniil Medvedev’in oynadığı 7 maçta toplamda 31 set oynadığını ve 24 saatten fazla kortta kaldığını gördük. Bu maçların 2’sinde 5, üçünde ise 4 set kort içinde mücadele etti. Kadınlarda ise şampiyon Aryna Sabalenka 7 maçta sadece 14 set oynadı ve 8 saat kortta raket salladı. Tüm bu dengesizliklerin temelinde tabii ki, erkeklerin 5, kadınların ise 3 set üzerinden oynaması yatıyor.
Sabalenka hiç set kaybı yaşamadan maçlarını az eforla kazanırken; Daniil Medvedev gibi Jannik Sinner gibi, hatta 6 maç oynayan Novak Djokovic gibi isimlerin çok daha fazla yorucu maçlardan çıkıp fizik olarak yıpranmamaları zaten imkânsız bir durum. Hâl böyle olunca da erkek ve kadın şampiyonlarının aynı miktarda para ödülü aldıklarında bazı seslerin buna ‘eşitsizlik’ ya da ‘haksızlık’ gibi ithamlarda bulunması da çok şaşırılacak bir durum değil sanki.
KADINLAR DA 5 SET OYNAR MI?
Empati yapmak çok mantıklı görünüyor. Çünkü tenis gibi fiziksel gücün çok önemli bir yer ettiği bir spor dalında en azından Grand Slam’lerde eşit bir para dağılımından bahsediyorsak, şartların da eşitliği konusunu değerlendirmemiz artık elzem gibi görünüyor. Sonuçta evet, erkekler her zaman kadınlardan fizik ve dayanıklılık anlamında daha güçlü olabilir ama özellikle Grand Slam’ler özelinde kadınlar en azından çeyrek ya da yarı final sonrasında ya da en kötü ihtimalle final maçını 5 set üzerinden oynayabilirler. Bunu denemek çok zor değil ve bir şeyler değişiyorsa ve kadınlar da bu duruma alışabilirse neden olmasın?
Avustralya Açık şampiyonu Aryna Sabalenka, Avustralya Açık finalisti Daniil Medvedev’den daha fazla para ödülü kazandı…
Erkekler finalinde de gördüğümüz gibi bazı finaller, yarı finaller 2-0’dan dahi dönebiliyor. Kadınlarda ise 2 seti kazanan zaten şampiyon oluyor ve maçı izleyen tenisseverler olarak rekabeti, heyecanı ve mücadeleyi daha az görüyoruz. Hatta bir örnek vermek gerekirse; kadınlarda ilk seti kaybeden tenisçi, ikinci sete de servis kırdırarak başladığında, maçı artık döndürme şansı çok azalıyor. Bu durum ekran başındaki tenisseverlerin, tribündeki seyircilerin kadın maçlarına olan ilgisini de azaltıyor. Tribünler daha az dolu oluyor, ekran karşısındakiler de fazla önem vermeden maçları takip ediyorlar. Sonuçta dünya genelinde erkek tenisinin kadın tenisinden daha fazla izlendiği ve takip edildiği su götürmez bir gerçek!
WTA’DE İZLENEBİLİRLİK AZALDI
Serena Williams, Venus Williams, Maria Sharapova, Victoria Azarenka, Justine Henin, Kim Clijsters, Ana Ivanovic gibi oyuncuların en formda oldukları 2005 – 2018 yılları arasında kadın tenisi daha fazla izleniyordu. Görsel açıdan olduğu kadar mücadele gücü anlamında da daha fazla kişiye rol model oluyorlar ve tüm dünyanın maçlarını merak ettikleri bir WTA izliyorduk. Şimdilerde bu tarz oyuncuların var olmaması ve olanların da bu konuda eksik kalmaları, turun popülerliğini de önemli ölçüde azalttı.
Grand Slam’lerde şampiyonlar erkek – kadın ayırt etmeksizin 2007’den bu yana aynı para ödülünü alıyor. Bu konuda nasıl bir düzenleme yapılır bilinmez ama objektif bir gözle bakıldığında kadın tenisinde, slam’ler özelinde bir güncellemeye gidilmesi şart gibi görünüyor.
